Scratch İle Çiçek Çizimi

04 Nisan 2012 Yorum bırakın

Scratch İle Çiçek Çizimine Buradan Ulaşabilirsiniz

Scratch İle Üçgen Çizimi

04 Nisan 2012 Yorum bırakın

Scratch ile üçgen çizimine burdan bakabilirsiniz…

Scratch İle Kare Çizimi

03 Nisan 2012 Yorum bırakın

Scratch İle Kare Çizimine Buradan Bakabilirsiniz

Scratch İle Beşgen Çizimi

02 Nisan 2012 Yorum bırakın

Scratch İle Beşgen Çizimine Buradan Bakabilirsiniz

Scratch İle Daire Çizimi

01 Nisan 2012 Yorum bırakın

Scratch İle Daire Çizimine Buradan Bakabilirsiniz.

Scratch İle İçiçe Kareler Çizimi

30 Mart 2012 Yorum bırakın

Scratch ile İçiçe Kare Çizimine Buradan Ulaşabilirsiniz.

Scratch İle Çiçek Yaprağı Çizimi

29 Mart 2012 Yorum bırakın

Scratch İle Çiçek Yaprağı Çizimine Buradan ulaşabilirsiniz.

Nehirden Geçme Oyunu Çözümü

21 Mart 2012 Yorum bırakın
[youtube http://www.youtube.com/watch?v=jJakXgi_qQo]

Nehirden Geçme Oyunu Algoritması

15 Mart 2012 Yorum bırakın
  1. Basla
  2. Polis ve suçluyu alıp  karşıya geç
  3. polisi alıp  geri gel
  4. Polis ve bir erkek çocuğu alıp karşıya geç
  5. Polis ve suçluyu alıp geri dön
  6. Adam ve  bir erkek çocuğu alıp karşıya geç
  7. Adamı alıp geri dön
  8. Adam ve kadını alıp karşıya geç
  9. Kadını alıp  geri dön
  10. Polis ve suçluyu alıp karşıya geç
  11. Adamı alıp geri dön
  12. Adam ve kadını alıp karşıya geç
  13. Kadını alıp geri dön
  14. Kadın ve bir kızını alıp karşıya geç
  15. Polis ve  suçluyu alıp geri dön
  16. Polis ve  kızı alıp karşıya geç
  17. Polisi alıp geri dön
  18. Polis ve suçluyu alıp karşıya geç
  19. Bitir

Elektronik Oyunlar Ve Türkiye (PDF)

07 Mart 2012 Yorum bırakın

İndirmek İçin Aşağıdaki Linke Tıklayınız…

Elektronik Oyunlar Ve Türkiye (PDF)

Bahar Yarıyılı

22 Şubat 2012 Yorum bırakın

2012-2013 Bahar Yarı yılı başladı. Bütün Arkadaşlarıma başarılar dilerim… 🙂

Google Yine Yaptı Yapacağını

01 Ocak 2012 Yorum bırakın


Google yılbaşına özel kar yağdırdı. Google arama motorunun anasayfasında iken “let it snow” yazdığımızda açılan sayfada kar yağıyor. Google, Dünyanın en önde giden arama motoru olmaya devam ediyor.

Mutlu Yıllar

31 Aralık 2011 2 yorum

Hedefsiz büyük şeyler yapılamaz… 2012 yılında tüm hedeflerinizin gerçekleşmesi dileğiyle…
 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

————————–
Gökhan ÖZGE

Windows 7 Kurulumu Video

30 Aralık 2011 2 yorum

Windows 7 Kurulumunu videodan izleyebilirsiniz…

[youtube http://www.youtube.com/watch?feature=player_embedded&v=jcWyuui7LXQ w=300 h=300]

Ecopad – Dokundukça Şarj Olan Tablet

28 Aralık 2011 2 yorum

Tasarımcı Jun-se Kim, Yonggu Do ve Eunha Seo tarafından geliştirilen ekolojik Tablet PC ECOPad oldukça ilginç bir konsepte sahip. Ecopad’ın geleneksel pili/bataryası mevcut değil. Yani şarj için prize takmanız gerekmiyor. Günümüzde neredeyse her teknolojik aracın geliştirilmesinde kullanılan NANO teknoloji, bu alanda da kendini göstermiş. Araç NANO Piezoelecricity katmanı sayesinde her dokunduğumuzda elektrik üretiyor ve bunu bataryaya gönderiyor ve şarj işlemi gerçekleşmiş oluyor. ECOPad temel olarak 4 katmandan oluşuyor:
En üst katman bizim tableti kullanırken dokunduğumuz LCD panel, onun altında her dokunuşumuzda ekeltrik oluşumunu sağlayan bir katman bulunuyor. Onun da altında NANO Piezoelecricity filmi bulunuyor. Bu katman bir üst katmanda oluşan elektriği alt katmandaki bataryaya aktarıyor. Ekrana her dokunulduğunda elektrik ürettildiğini düşünmek bile harika bir duygu. İnternette gezerken, veya herhangi bir işlem yaparken boşa zaman harcadığınızı düşünmenize gerek yok. Çünkü aynı zamanda elektrik üretiyor olacaksınız. 🙂

YankoDesign‘ dan türkçeye çevrilip, düzenlenmiştir.

Linux Rehberi

27 Aralık 2011 Yorum bırakın

Bilgisayar satın alacaksınız ve belli bir ücret ödüyorsunuz. Bildiğiniz veya bilmediğiniz üzere bu ücretinbelli bir kısmını işletimsistemine ödüyorsunuz. Burada sormamız gereken soru şu;
İşletim sistemine para ödemek zorunda mıyız? Bu sorunun cevabı hayır olabilir tabii Linux’u seçerseniz.
Linux ücretsiz dağıtılan oldukça kaliteli ve güvenilir bir işletim sistemidir. Kurduğunuz zaman direkt kullanmaya başlayabilirsiniz çünkü bu işletim sistemi kurulurken size gerekli yazılımlarla birlikte geliyor.

Yazıyı dikkatli bir şekilde okumanızı öneririm. çünkü linux kurup pişman olabilir veya linux kurmadığınıza pişman olabilirsiniz. Ben bu iki durumdan birini yaşadım sizin de yaşamanızı istemem. Yani kısaca işletim sisteminizi belirlerken aceleci olmayın.

Evet linux’u tanımaya başlayalım;

Linux nedir?

Linux açık kaynaklı bir işletim sistemidir ve gönüllü çalışanlarıyla geliştirilir. Sunucu bilgisayarlarında çok başarılıdır. Pda’larda, notebook’larda, netbook’larda kullanılabilir. Başlıca dağıtımları mandriva ubuntu mint opensuse’dur ve bu dağıtımlar pratik olmaları sebebiyle kullanıcılar tarafından oldukça ilgi görür.

Linux’un ne olduğunu öğrendik şimdi isterseniz linux’un bizlere sağladığı avantajları gözden geçirelim;

Linux’un avantajları;

1)Linux ücretsizdir

Eğer orjinal windows kullanıyorsanız mutlaka para ödemişsinizdir. “ben para ödemedim windows’un kopyasını kullanıyorum” diyorsanız da bu suçtur. Yeni satın aldığınız bilgisayarınızın ücretinin önemli bir kısmı windows’a gider. Oysa linux için para ödemeniz gerekmez, bu harika değil mi?

2)Virüslere geçit yok!
Eğer bilgisayarınızda bir sürü reklam pencelereleri uçuşuyorsa ya da bilgisayarınız kendi isteğine göre açılıp kapanıyorsa virüs var demektir. Linux kurduğunuz zaman bunları yaşamanız çok düşük bir olasılıktır. Yani linux’ta virüslerden korkmanıza gerek yok diyebiliriz. Bunun nedenlerinden biri linux’un açıklarını düzeltmesini söyleyecek binlerce gönüllü linux severin olmasıdır.

3)Yazılım arama derdine son!
Öncelikle bu maddenin linux’ta en çok beğendiğim özelliği olduğunu belirtmeliyim. Bir yazılıma ihtiyacımız olduğu zaman internet aleminde turlamaya başlarız belki işimize yaramayan belki ücretli ya da virüslü programlar indiririz. Oysa linux’ta bunların hiçbiri yaşanmaz, linux’taki yazılım kütüphanesinden istediğiniz yazılımı edinebilirsiniz. Yazılımların oldukça kaliteli olduğunu da belirtmeliyim.

4)Linux kurun yeter!
linux’u kurdunuz, kullanmaya başlıyorsunuz, işinize yarayacak yazılımları aramanıza gerek yok çünkü size gerekli olan yazılımlar linux’u kurmanızla beraber geliyor. Hangi yazılımlar mı geliyor? hemen söyleyelim; web tarayıcısı olarak firefox, ofis işleri için open office, grafik tasarımı için gimp, pdf okuyucu ve daha birçok harika yazılım.

5)Yaşasın limitsiz destek!

Linux kullanırken bir sorunla mı karşılaştınız, hiç problem değil size destek olacak binlerce linux sever var. Peki bu linux severlere nasıl ulaşacaksınız? Linux severlere ulaşmak oldukça kolay, “linux yardım” diye arama motorlarında yapabileceğiniz bir aramayla desteğe kolayca ulaşabilirsiniz ve destek alırken sizden hiçbir karşılık beklenmeyecektir.

Linux kurmadan önce;
yukarıda linux’un olumlu özelliklerinden bahsettik. En büyük dezavantajı ise yazılım yükleyemiyor oluşunuz. yani x programını yüklediğiniz zaman büyük olasılıkla çalışmayacaktır çünkü programların çoğu windows için yazılmıştır. x programını ararken x for linux (x linux için) diye aramalısınız ve maalesef programın linux için yapılmış versiyonu yoksa programı kullanamıyorsunuz.

Not: tüm işletim sistemlerine aynı uzaklıktayım yazıyı kendi deneyimlerim ve internetten edindiğim bilgilerle hazırladım.

linuxla ilgili web siteleri;

neden linux daha iyidir

linux yardım(ingilizce)

linux hakkında herşey(blog)

linux yardım dizini(ingilizce)

linux soruları(ingilizce)

linux rehberi(ingilizce portal)

AMD’den Dünya’nın En Hızlı GPU’lu Ekran Kartı

25 Aralık 2011 Yorum bırakın

AMD, “dünyanın en hızlı GPU’su” olduğunu iddia ettiği yeni Radeon’unu ortaya çıkardı! AMD, Graphics Core Next (GCN) mimarisine sahip ilk ekran kartıolan Radeon HD 7970’i ortaya çıkardı.

AMD’ye göre 28 nanometre’lik ilk GPU’ya sahip olan kart, “her şeyi değiştiriyor“. GCN mimarisinde “VLIW” mimarisi terk ediliyor veonun yerine çoklu tek-tanımlama-akışı, çoklu-veri-akışı (SIMDD) içeren vektör çekirdeklerinden oluşan “hesaplama birimleri’ne (CU)” geçiliyor. Tüm bunların anlamı ise, en azından teorik olarak önemli miktarda grafik gücüdemek.

Kendini “dünyanın en hızlı GPU’su” olarak tanıtmaktan çekinmeyen kart, PCIe 3.0 ve AMD CrossFire teknolojilerini, AMD App Acceleration’ı destekliyor. HD 7970, tabi ki DirectX 11‘i, DirectCompute’u ve OpenCL’i destekliyor. Kart ayrıca DisplayPort 1.2, HDMI 1.4a ve Discrete Digital Multi-Point ses (DDM) için destek sağlıyor.

9 Ocak‘ta “dünya çapında” piyasaya sürülecek olan canavar kartınyurtdışı fiyatı, 549 dolar olacak.

Bu Yazı Burdan Baz Alınarak Yazılmıştır.

Backtrack Nedir?

22 Aralık 2011 1 yorum

Backtrack olağanüstü bir linux dağıtımıdır. Backtrack sayesinde özellikle wireless network hacking yapılabilir. İsviçre çıkışlıdır. Çok kullanışlıdır. USB Flash diskten bile boot edip hemen kullanılmaya başlanabilir. Backtrack Offensive Security tarafından geliştirilmiştir. Kablosuz ağ güvenliğini test etmek amacıyla yazılmıştır. Backtrack tek bir sorun vardır. Driver… Driver yüklemek tamamen işkencedir. Bir wireless driverını kurmak için ;

root@bt:~# ln -s /usr/src/linux /lib/modules/2.6.39.4/build
root@bt:~# cd/usr/src/
root@bt:~# wget http://linuxwireless.org/…reless-2011-07-14.tar.bz2
root@bt:~# tar jxpf compat-wireless-2011-07-14.tar.bz2
root@bt:~# wget http://www.backtrack-linux.org/2.6.39.patches.tar
root@bt:~# tar xpf 2.6.39.patches.tar
root@bt:~# cd compat-wireless-2011-07-14
root@bt:~# patch -p1 < ../patches/mac80211-2.6.29-fix-tx-ctl-no-ack-retry-count.patch
root@bt:~# patch -p1 < ../patches/mac80211.compat08082009.wl_frag+ack_v1.patch
root@bt:~# patch -p1 < ../patches/zd1211rw-2.6.28.patch
root@bt:~# patch -p1 < ../patches/ipw2200-inject.2.6.36.patch
root@bt:~# make
root@bt:~# make install
root@bt:~# reboot

kodların komut satırına yazılması gerekir. Backtrack “Revolution” kod adıyla 5. sürümü çıktı.

Backtrack indirmek için BURAYA tıklayıp download edebilirsiniz…

Windows 7 İle Adres Çubuğu Artık Tablı

21 Aralık 2011 2 yorum

Windows 7 ile gelen yeni bir özellikte Adres Çubuğunun Tablı olması. Yani windows 7 den önceki işletim sistemlerinde C:\Users\öğrenci\Links gibi görünürken windows 7 de adres çubuğu ilerletilmiş ve >ogrenci>Baglantılar gibi tıklanabilir seçenekler gelmiştir. Windows 7 de bizim işimizi gerçekten kolaylaştırmaya çok önem verilmiştir.


Windowsun diğer işletim sistemlerinde ekran alıntısı aracı yoktu. Birisi ekranın görüntüsünü almak istediği zaman printscreen tuşuna basıp painte yapıştırıp kaydediyordu. Fakat şu anda windows 7 ile ekran alıntısı aracı gelmiş ve istediğimiz alanı tek bir dokunuş ile görüntüsü alabiliyoruz.

MS Access’te Veritabanı Oluşturma ve İlişkiler

17 Aralık 2011 2 yorum

Aşağıdaki videodan hazırlamış olduğum MS Access’te Veritabanı Oluşturma ve İlişkiler adlı videoyu izleyebilirsiniz…

Windows 7 Bitlocker

15 Aralık 2011 4 yorum

Windows 7 ile gelen bir özellikte bitlocker yani sürücü şifreleme özelliği. Eğer sürücünüzde ya da flash diskinizde önemli bilgiler taşıyor ve çalınıp, kaybolduğunda sizin için sorun oluşturacaksa Bitlocker’ı kullanmanızı tavsiye ederim. Peki nasıl yapılır? Yapmanız gereken şifre koymak istediğiniz sürücüye sağ tıklayıp Bitlocker’ı aç seçeneğine tıklayarak şifre belirleme ekranına gelebilirsiniz. Bu işlem biraz uzun sürsede sonuçta kaybedecek birşeyimiz olmadığı için beklemeliyiz. Bitlockerı iptal ettiğimizde de herhangi bir veri kaybı olmamaktadır. İptal etmek istiyorsak Denetim Masası> Sistem ve Güvenlik > Bitlocker Sürücü Şifrelemesi’ne girerek Bitlocker’ Kapat seçeneğine tıklarsak bitlocker sürücüdeki şifreyi kaldırır.

Neden Windows 7?

14 Aralık 2011 Yorum bırakın

Windows 7’yi neden bu kadar çok tercih ediyoruz? Bunun yanıtlarını aşağıda açıklamaya çalıştım.

  • Hız: Windows 7 de hız önemlidir. Windows 7 Kurulumu sadece 20 dakika sürüyor. Kurulumundan da anlaşılacağı gibi windows 7 hıza önem veriyor.
  • Sürücü Desteği: Windows 7 kurduktan sonra driver (sürücü)’lerin çoğu otomatik olarak kendisi yüklenir. Güncel bir windows yüklediğimiz zaman bütün sürücülerin otomatik olarak yüklenmesi kaçınılmazdır.
  • Dokunmatik Özelliği: Windows 7 de simgelerin büyük boyutta tasarlanması ve görev çubuğunda simgelerin büyük olarak tasarlanmasından da anlaşılacağı gibi windows 7 dokunmatik bilgisayarlarda kolaylık sağlayacaktır.
  • Bazı Programlar Yenilendi: Windows 7 paint, wordpad, hesap makinesi gibi küçük programlar güncellenerek daha üst seviyelere çıktı.
  • Güç Tasarrufu: Günümüzdeki notebook bilgisayarlarda güç önemlidir. Windows 7 de Güç tasarrufu seçeneği ile az güç çok iş yapılabilir.
  • Aero da Yenilikler: Windows 7 de aero da yeni özellikler geldi. Pencereler arasında geçiş hızı, pencerelerin açılıp kapanma animasyonu gibi özellikler iyileştirildi. Aero Snap, Shake, Peek özellikleri ile daha kullanışlı duruma geldi.
  • Temalar: Gözü yormayan temalar ile çalışma süremizin artmasını sağlamıştır.

Ve yazımı sloganımla kapatıyorum…

– Evde Yiyecek Birşey Var mı?

-Yok Hepsini Windows 7 🙂

Windows 7 Snap Özelliği

08 Aralık 2011 Yorum bırakın

Windows 7 ile bir çok yeni özellik geldi. Bunlardan biriside Snap özelliği. Peki nedir bu Snap? Snap; Windowsta açık olan pencereleri tek bir hamle ile tam ekran yapma yada iki pencereyi karşılaştırmak için sağa ve sola yaslama. Bunu yapmak için açık olan pencerenin üstüne basılı tutup ekranın en üstüne bırakın. Ve sonuç pencere tam ekran oldu. Aynı şekilde sağa yada sola bıraktığımızda pencere nereye bıraktıysak oraya yarım ekran olarak açıldı. Pencereleri kıyaslıyorsak bu özellik tam bize göre.

Windows 7 Shake

06 Aralık 2011 Yorum bırakın

Windows 7 nin bir güzel özelliği daha Shake. Kalabalık bir pencere yoğunluğu ile çalışıyorsanız ve bazı anlar sadece tek bir pencereye odaklanmanız gerekiyorsa Shake özelliği tam size göre. Peki nasıl kullanırım? Çok kolay odaklanmanız gereken pencerenin görev çubuğuna basılı tutup sağa sola 1-2 kez salladığınız zaman diğer açık olan tüm pencereler simge durumuna küçülecek ve siz rahat rahat çalışmanıza devam edeceksiniz.

Aşağıdaki videodan nasıl yapıldığını izleyebilirsiniz.

[youtube http://www.youtube.com/watch?v=5Qw44wK9HCI w=300 h=300]

Birazda Ders Alalım :) Barometre İle Bir Binanın Boyu Nasıl Ölçülür ?

25 Kasım 2011 Yorum bırakın

Kisa bir sure once, benden bir fizik sinavi puanlamasinda hakemlik yapmami isteyen meslektasimdan cagri aldim. Meslektasim fizik sinavindaki bir soruya verdigi yanit nedeniyle ogrencilerinden birine sifir puan takdir etmisti. Ogrencisi de eger puan yontemi adil olsaydi, en yuksek puani alacagini iddia etmekteydi.
Meslektasim ve ogrencisi sonunda verilen yaniti, tarafsiz bir hakeme puanlatmak icin anlasmaya varmislardi. Hakem olarak da beni secmislerdi. Arkadasimdan cagriyi alir almaz, kendisine ugradim ve sinavda sorulan soruyu okudum:
Barometre yardimiyla yuksek bir binanin yuksekliginin ne sekilde saptanacagini gosterin.
Ogrencinin yaniti da soyleydi: Barometreyi binanin en ust katina cikaririz. Barometrenin ucuna bir ip baglar ve yukaridan caddeye sarkitiriz. Tekrar ipi yukari ceker ve ipin uzunlugunu olceriz. Ipin uzunlugu bize binanin yuksekligini verir.
Yanit cok ilginicti, fakat ogrenciye bunun icin puan verilebilir miydi? Ogrencinin, soruyu tam ve dogru bicimde yanitladigindan, bu sorudan tam puan almak icin guclu bir nedene sahip oldugunu anladim. Diger taraftan ogrenciye tam puan verilecek olursa, ogrenci fizik dersinden yuksek bir notla gececekti. Yuksek bir not ise ogrencinin fizik dersiyle ilgili davranislari kazandiginin gostergesiydi, fakat sorunun yaniti onun fizik bildigini ortaya koymuyordu. Bunun uzerine ogrenciye ayni soruyu bir daha yanitlamasini onerdim. Anlasmaya vardiktan sonra, ogrenciye soruyu yanitlamasi icin 6 dakikalik bir sure tanidim ve yanitin icinde onun fizik dersinde kazandigi davranislari ortaya koymasi gerektigini soyledim. Bes dakika gecmesine karsin, ogrenci hicbirsey yazmamisti.

Baska bir sinifta dersimin baslamak uzere oldugunu soyleyerek yanit vermekten vazgecip, gecmedigini sorudum; fakat ogrencinin cevabi: Hayir vazgecmedim seklindeydi. Bu soruya verilebilecek pek cok yaniti oldugunu, bunlardan en iyisini secmeye calistigini belirtti. Karistigim icin ozur dileyip, soruyu cozmeye devam etmesini soyledim. Bir dakika sonra ogrenci yanitini verdi:

Barometreyi binanin en ustune cikaririm ve cati katindan asagi egilerek barometreyi birakirim. Birakir birakmaz kronometreyle zaman tutmaya baslarim. Barometre yere carpaz carpmaz kronometreyi durdurur ve 1/a.t2 (S esit bir bolu iki a t kare) formulu ile binanin yuksekligini hesaplarim.
Bu yanit karsisinda, meslektasima devam etmek isteyip istemedigini sordum. Meslektasim ogrenciye hak ettigi puani verecegini soyledi. Tam yanlarindan ayrilirken ogrencinin pek cok yaniti bulundugunu soyledigini hatirlayarak, diger yanitlarin neler oldugunu sordum.
Evet, barometre yardimiyle yuksek bir binanin yuksekligini bulmanin pek cok yolu vardir dedi. Ornegin, gunesli bir gunde disari cikar, hem barometrenin golgesini hem de barometrenin boyunu, daha sonra da binanin golgesini olcerek, basit bir oranlamayla yuksekligini bulabiliriz.
Cok guzel, diger yontemlerin nedir? diye sordum.
Cok basit bir yontem daha var ki onu siz de begeneceksiniz. Bu yontemde, barometreyi elimize alir ve binanin merdivenlerinden en ust kata dogru tirmanmaya baslariz. Merdivenleri tirmanirken barometrenin boyu kadar duvar boyunca isaretleyerek ilerleriz. Daha sonra isaretleri sayariz ve isaretlerin sayisi bize barometrenin birimi cinsinden binanin yuksekligini verir. Bu yontem dogrudan olcmeye ornektir.
Daha karmasik bir yontem isterseniz, bunun icin barometreyi bir ipin ucuna baglar ve sarkac gibi sallamaya baslarsiniz. Boylece en alt katta ve binanin en ustunde g degerini saptayabilirsiniz. Bu iki g degerinin farkindan ilke olarak binanin yuksekligini bulabilirsiniz.
Sonunda ogrenci sozlerini su sekilde tamamladi: Eger cozum icin, fizikle bir sinirlama getirmezseniz daha pek cok yanit bulunabilir. Ornegin, barometreyi alip alt kattaki kapicinin odasina gidersiniz. Kapiciya eger binanin yuksekligini size soyleyecek olursa barometreyi ona vereceginizi bildirir ve binanin yuksekligini ogrenebilirsiniz.

Kaynak: Measurement and Evaluation in Education and Psychology.
William A.
Mehrens, Irvin J.
Lehmann.

Öğretmenler Günü

24 Kasım 2011 Yorum bırakın

Tüm Öğretmenlerin Öğretmenler Gününü En İçten Dileklerimle Kutlarım.

Gökhan ÖZGE

Vmware’da Sanal Makine Kurma Videolu Anlatımım…

23 Kasım 2011 Yorum bırakın

Vmware da nasıl virtual machine kurulur anlatmaya çalıştım. Aşağıdaki Videodan İzleyebilirsiniz.

 

Windows 7’de Windows XP Mode’a Yükleme ve Kullanma

17 Kasım 2011 Yorum bırakın

Windows XP Mode’u kullanarak, Windows 7 Professional, Enterprise veya Ultimate sürümlerini çalıştıran bilgisayarlarda Windows XP için tasarlanmış programları çalıştırabilirsiniz.

Windows XP Mode nasıl çalışır?
Windows XP Mode iki şekilde çalışır; sanal işletim sistemi olarak ve programları Windows 7 içinde açma yolu olarak. Windows XP Mode, Windows 7 bir programa oldukça benzer şekilde masaüstünde ayrı bir pencere olarak çalışır, ancak tamamen işlevsel bir Windows XP sürümüdür. Windows XP Mode’da, sanki bilgisayarınız Windows XP çalıştırıyormuş gibi, bilgisayarınızın CD/DVD sürücüsüne erişebilir, programlar yükleyebilir, dosyaları kaydedebilir ve diğer görevleri gerçekleştirebilirsiniz.

Windows XP Mode’da bir program yüklerseniz, bu program hem Windows XP Mode’un programlar listesinde, hem de Windows 7’nin programlar listesinde görünür, böylece programı doğrudan Windows 7’den açabilirsiniz.

Windows XP Mode’u kullanmak için, bilgisayarınızın bazı sistem gereksinimlerini karşıladığından emin olmalısınız. Bilgisayarınız gereksinimleri karşılamazsa, Windows Virtual PC ve Windows XP Mode’u karşıdan yükleyip kurabilseniz bile düzgün şekilde çalışmayacaktır. Başlamadan önce şunları yapın:

•Bilgisayarınızın CPU’sunun donanım yardımlı sanallaştırma yapıp yapamadığını öğrenin. Denetlemek için, Windows XP Mode ve Windows Virtual PC desteği web sitesine gidin ve Donanım Yardımlı Sanallaştırma Algılama Aracı’nı karşıdan yükleyin. Bu yardımcı program bilgisayarınızın Windows XP Mode ile çalışıp çalışmayacağını denetleyebilir.

“Sistemde donanım yardımlı sanallaştırma desteği yok” diyen bir hata iletisi alırsanız, bilgisayarınızın CPU’su donanım yardımlı sanallaştırmayı desteklemiyordur. Yardım edebilecek bir güncelleştirme için bkz. Windows XP Mode ve Windows Virtual PC kullanmaya çalışırken neden donanım yardımlı sanallaştırma (HAV) ile ilgili hatalar alıyorum?

•Bilgisayarınızın CPU’su donanım yardımlı sanallaştırmayı destekliyorsa açık olduğundan emin olun. Bilgisayarınızın temel giriş/çıkış sisteminde (BIOS) sanallaştırma ayarlarını açmanız gerekebilir.

“Donanım yardımlı sanallaştırma devre dışı” diyen bir hata iletisi alırsanız, bu bilgisayarınızın donanım yardımlı sanallaştırmayı desteklediği ancak donanım yardımlı sanallaştırmayı açmak için bilgisayarınızın BIOS’undaki ayarları değiştirmeniz gerektiği anlamına gelir.

Bilgisayarınızın BIOS’undaki sanallaştırma ayarlarının nasıl değiştirileceği BIOS üreticisine bağlı olarak değişir. Nasıl yapılacağı ile ilgili örnek yönergeler için, Windows XP Mode ve Windows Virtual PC desteği web sitesine gidin.

•Windows 7 Professional, Enterprise veya Ultimate çalıştırdığınızdan emin olun. Windows 7’nin hangi sürümünü çalıştırdığınızı öğrenmek için, Başlat düğmesini tıklatın, Bilgisayar’ı sağ tıklatın ve sonra Özellikler’i tıklatın. Kullanmakta olduğunuz Windows 7 sürümü, pencerenin üst kısmındaki Windows sürümü altında görüntülenir.
Windows 7 Professional, Enterprise veya Ultimate çalıştırmıyorsanız, Windows 7 sürümünüzü Windows 7 Professional veya Ultimate’a yükseltmek için Windows Yükseltme’yi kullanmayı düşünebilirsiniz. (Windows 7 Enterprise Windows Yükseltme’de kullanılamaz.)

Bu Yazı Microsoft sitesinden baz alınarak yazılmıştır.

Windows 7′ yi Hızlandırın

16 Kasım 2011 Yorum bırakın

Tüm windows sürümlerinde olduğu gibi windows 7′ de de arka planda istenilen yada istenilmeyen birçok işlem cereyan etmektedir. Aşağıdaki adımları izleyerek windowsunuzu bir nebze de olsa hızlandırabilirsiniz:

1)

  1. Başlat > Arama çubuğunu ” msconfig ” yazınız.
  2. Karşınıza Sistem Yapılandırması gelecektir.
  3. Sistem Yapılandırmasında Yukardaki sekmelerden ” Başlatma ” yazısına tıklayın.
  4. Ve gereksiz programların önündeki tik işaretlerini kaldırarak tamama basın ve çıkan diyalog penceresinden yeniden başlata basın.

2)

  1. Başlata tıklayın ve denetim masasına girin.
  2. Sistem bileşenlerini bulun ve içinden hizmetlere iki kere tıklayın.
  3. Orda gördüğünüz çoğu hizmeti kullanmıyoruz. Örneğin: Bilgisayarınızda antivirüs programı varsa güvenlik duvarını devre bırakabilirsiniz. Ordan kullanmadığınız hizmetleri devre dışı bırakın.

3)

  1. Windows 7 Aero temasını kullanmak yerine klasik temayı kullanın. (Performansta Çok faydasını göreceksiniz.)

4)

  1. Disk Temizlemeyi kullanın.
  2. Bilgisayarıma girin ve temizlemek istediğiniz bölüme sağ tıklayıp özellikler disk temizlemeye tıklayın.
  3. Ya da Başlat>Donatılar>Sistem Araçları>Disk Temizlemeye tıklayıp ordan temizleyeceğiniz bölümü seçin.

C# da Lisanlama İşlemi Videolu Anlatımım…

10 Kasım 2011 4 yorum

Aşağıdaki videoda C# ile yapmış olduğum ufak bir lisanslama örneği bulunmaktadır. Keyifli Seyirler 🙂

[vimeo http://vimeo.com/32585389 w=300 h=300]
Yapmış olduğum programı BURDAN indirebilirsiniz…

Excel’de Ortalama Hesaplama Ve Koşullu Biçimlendirme

09 Kasım 2011 Yorum bırakın

Bildiğimiz gibi vize notunun %40 ı final notunun %60 ı alınarak ortalamamız hesaplanıyor. A2 hücresi Vize notumuz B2 hücresi Final notumuz olsun ve C2 hücresine Ortalamamızı hesaplasın. C2 hücresine aşağıdaki kod yazılarak ortalamamız hesaplanır.

Ortalamamızı hesaplattırdık. Bizim geçme notumuz 50 olduğundan eğer ortalamamız 50 ve 50 den büyük ise yeşil renkli, 50 den küçük ise kırmızı renkli olsun.

Koşullu Biçimlendirmeye tıklıyoruz ve Yeni Kural diyoruz. Biçimlendirilecek hücreleri belirlemek için formül kullana tıklıyoruz. Kural Açıklamasını Düzenleyin yazan yere aşağıdaki kod yazılır ve biçimlendire tıklayarak yeşil renk seçilir. Formülde yazan ise Ortalama eğer 50 ve 50 den büyük ise O hücrenin rengi yeşil olsun.

 
Tamam a tıkladıktan sonra aynı şekilde Koşullu Biçimlendirme ve Yeni kurala tıklıyoruz. Aynı şekilde biçimlendirilecek hücreleri belirlemek için formül kullana tıklıyoruz. Kural açıklamasını düzenleyin yazan yere aşağıdaki kod yazılır ve biçimlendirme tıklayarak kırmızı renk seçilir. Formülde yazan ise Ortalam eğer 50’nin altında ise O hücrenin rengi kırmızı olsun.


Programın Bitmiş hali ise ;

ADEO Security Labs Güvenlik Günleri-10 Eylül 2011 Sunum Videoları

03 Kasım 2011 Yorum bırakın

ADEO Security Labs tarafından düzenlenen Güvenlik Günlerinin birincisine ait videolar yayınlandı. “File System Forensics” ve “Art of Fuzzing” başlıklı sunumların videolarını BURAYA tıklayarak izleyebilirsiniz…

MS Word 2007 de İçindekiler Sayfası Oluşturma

02 Kasım 2011 Yorum bırakın

Yazımızdaki başlıkları aşağıdaki gibi tek tek seçip bize uygun olan başlık cinsini seçiyoruz. Ben Başlık 1 i seçtim.

 Ekle den Sayfa Sonu Butonuna basıyoruz ve karşımıza yeni bir sayfa açılıyor.

Başvurulardan İçindekilere tıklıyoruz ve Otomatik Tablo 1 Veya 2 yi Seçiyoruz.


Bu Kadar 🙂

Programlama Dilleri

28 Ekim 2011 Yorum bırakın

Programlama dili, yazılımcının bir algoritma sayesinde, bir bilgisayarda sırasıyla ne yapılacağını anlatması için uygulaması gereken bir yoldur. Programcı bilgisayar ile bu diller sayesinde konuşur. Programlama dillerine örnek verilecek olursa; C, C+, C#, Visual Basic (VB), Cobol, Delphi, Java verilebilir. Çok sayıda programlam dili mevcuttur. Türkçe programlama dili de vardır. Yunus… Pek fazla inceleme imkanım olmadı ama gelişmiş bir programlama dili değil. Bazı programlama dillerinde nesneye yönelik çalışırken (Asp.Net), bazılarında ise direk yazılıma yönelik programlama dilleri de vardır. Visual Studio 2010 un içinde çok yarayışlı programlama dillerini bulabilirsiniz. C#, VB, Asp.Net gibi… Programlama dillerinde iki yaklaşım vardır; Derleme ve Yorumlama. Programcı kodları yazdıktan sonra programın debug etmeye başlarsa program önce derlenir. Yani kod hatası var mı yok mu diye bakılır. Eğer kod hatası varsa nerede hata olduğunu gösterir ve program başlamaz. Kod hatası yok ise program yorumlama kısmına geçer ve satır satır çalışmaya başlar. Lisede laboratuvar hocamız bize hep derdi: “İyi bir programcı olmak istiyorsanız, Algoritma mantığını çözmüş ve programı yazmaya başlamadan önce algoritmasını hazırlamış olmalısınız”.

Kablosuz Ağ Güvenli Mi? O da Neymiş?

27 Ekim 2011 Yorum bırakın

Yanlış duymadınız artık kablosuz ağ güvenliği diye birşey kalmadı. Secpoint yeni bir şifre kırıcı cihaz geliştirdi. Bu geliştirilen yazılımı Dell Inspiron Mini 10V  modeli netbook içerisine yerleştirildi ve satılıyor.  Bu cihaz sayesinde artık Wifi şifrelemeleri kolay ve rahatça kırılabilecek.  Aslında amaç bir Penetrasyon testi olarak kullanılması. Fakat bu cihazı alanların birçoğunun test yapmaktan öte Wifi hacklemek için kullanacağına eminim. Portable Penetrator PP3000 ismindekiyazılımile kablosuz ağgüvenliğitestleri yapılmakta. Secpoint firmasının amacı Wep, Wpa ve Wpa2 şifrelemelerinin büyük bir hızla çözülebildiğini göstermek. Şirket bu şekildegüvenlikaçıklıklarını denetlenmesini sağlıyor. Ürün aynı zamanda sistemin tespit ettiğigüvenlikaçıklıklarının nasıl düzeltileceği hakkındabilgide veriyor.Cihaz 1,6Ghz’lik Atom işlemciye sahip. Linux işletim sistemi ile birlikte gelmekte. 8bBi sinyal gücüne sahip bir anteni var.  Saniyede 250 anahtar deneyebilen cihaz 42.000 güvenlik açığınıda tespit edebilmekte.  Bu işin uzmanları için güzel bir cihaz olduğunu söyleyebilirim. Özelliklede Pen Test yapan arkadaşlara büyük kolaylık sağlayacaktır.  Fakat herkes iyi niyetli olarak düşünmüyor.  PP3000 birçok özelliğe sahip. Teknolojinin geldiği noktayı göz önüne aldığımız zaman nasıl korunacağız sorusu ön plana çıkıyor.

Aşağıdaki Videoyu izlerseniz ne demek istediğimi anlayacaksınız.

KAYNAK

 

Sata HDD İle IDE HDD Arasında Ne Fark Vardır?

26 Ekim 2011 Yorum bırakın

Öncelikle Satanın bant genişliği IDE den daha yüksektir. Sata 7 pin iken IDE 40 pindir. Yani Sata, IDE den daha az enerji harcar. Satadaki cihazlar kendilerini otomatik olarak tanımlar. IDE cihazlar ise master(efendi) ve slave(köle) diyerek kullanıcının tanımlaması lazımdır. Artık IDE HDD’ler tarih oluyor. Piyasaya çıkan tüm bilgisayarlar SATA Hdd yi tercih ediyor. Özellikler Laptop, notebook, netbook üreticileri… Çünkü yazının başındada dediğim gibi daha az enerji harcıyor ve laptopun pil ömrünün uzamasını sağlıyor. SATA2 lerde yaklaşık 140-150 mb/s okuma hızı, 70-80 mb/s yazma hızı ile hızlı işlemler yapabiliyoruz.

Dijital Fotoğraf Makinesi Alırken Nelere Dikkat Etmeliyiz ?

25 Ekim 2011 Yorum bırakın

1- Bir makinenin Megapixel değerinin çok büyük olması o makinenin fotoğraf kalitesinin daha iyi olacağı anlamına gelmez.

Megapixel fotoğrafın büyüklüğünü temsil etmektedir, aynı zamanda çekilmiş bir fotoğrafta bulunan pixel sayısının ifadesidir. Daha da açmak gerekirse, fotoğraf pixel dediğimiz çok küçük kareciklerin bir araya gelmesiyle oluşuyor. Bir resmi AcdSee gibi bir programla büyüttüğümüzde fotoğrafın giderek kare kare bir bozulmaya uğradığını farkederiz. İşte bu pixellerin büyütülmesinden kaynakalnıyor. Bir resmin Megapixel değeri ne kadar büyükse büyütüldüğünde kalitesi o kadar az bozulur.

Megapixelin işlevi bir dereceden sonra kullanım alanına göre değişmektedir. Şöyleki aynı fotoğraf karesi bir 5 megapixellik bir de 3.2 megapixellik makinelerle çekildiğinde 5 olanının 3.2 olanından tek farkı ebat olarak daha büyük olmasıdır. Fakat bu büyüklük eğer profesyonel fotoğrafçılıkla uğraşılmıyorsa gereksiz bir büyüklük olabilmektedir.

Bir fotoğrafı baskı almak için fotoğrafçıya götürdüğünüzde kaliteli bir fotoğraf baskısı için fotonun 3 megapixelde çekilmiş olması yeterlidir. Yani 2 megapixelde çekilmiş bir fotoğraf, standart boyuttaki bir kağıda tab edilince kalitesi, 3 megapixelde çekilmiş bir fotoğrafa göre düşük olabilmektedir. Fakat 5 megapixel ile çekilmiş bir fotoğraf, aynı standart boyuttaki bir kağıda tab edildiğinde ise yine 3 megapixellik ile tamamen aynı kalitede olmakta, daha kaliteli olmamaktadır. Bunun nedeni standart büyüklükteki kağıda yapılan baskıda maximum 3 megapixelin kullanılabiliyor olmasıdır.

O nedenle 3.2 den yüksek megapixel değerlerinde çekilen fotoğraflar, eğer çok büyük kağıtlara tab edilmeyecekse (standard büyüklükten daha büyük olan kağıtlara) ekstra hiçbir avantaj sağlamamaktadır. Bunun için 3.2 megapixelden yukarı fotoğraf makinelerine amatör kullanıcıların meyil etmesi yok yere fazladan para ödemekle sonuçlanabilmektedir.

Tabi eğer standard olandan daha büyük fotoğraflar çekip bastırmak istiyorsanız 5 megapixel ve yukarısı makineler burada devreye giriyor ve alınabilir oluyor. Bu nedenle normal kullanıcıdan çok daha özel bir kesime hitap ediyor.

Bu noktada makineyi hangi amaçla kullanıcağınızı bilmeniz ve ona göre bir megapixel büyüklüğü belirlemeniz sizin için avantajlı olacaktır. Eğer normal bir kullanıcı olacak ve sanatsal fotoğraflarla uğraşmayacaksanız 3.2 megapixel çok iyi bir tercih olacaktır.

2- Dijital zoom ile optik zoom aynı işlevi görmez.

Bir makine alacaksanız onun dijital zoomunun kaç X olduğundan ziyade optik zoomunun kaç X olduğuna dikkat edilmelidir. Bu dijital zoom olmasın anlamına da gelmez.

Dijital zoomun tek yaptığı, AcdSee deki bir resmi + tuşuyla büyütmenin yaptığı etkidir. Yani tam olarak yaptığı şey, makinenin arkasında bulunan LCD ekranda zoom yaparak çekilmiş olan resmi büyüterek ayrıntıları görmenizi sağlamaktır. Çünkü makinenin LCD ekranı çok küçüktür ve çekilmiş olan resme tam ekran baktığınızda fotoğraf çok küçük görünmektedir. İşte dijital zoom burda devreye girmekte ve resmin belli bir noktasını daha büyük görebilmenize yardımcı olmaktadır. Bunun dışında hiçbir fonksyonu yoktur. O nedenle sakın digital zoom bilmem kaç X kandırmacasına düşmeyin.

Optik zoom ise belirli bir görüntünün fotoğrafını çekerken ona durduğunuz yerden yakınlaşıp uzaklaşarak kareyi istediğiniz ölçüde yakalamanızı sağlayan fonksyondur. Bu fonksyonun işlevi fotoğrafı çekmenize kadar olan sürede geçerlidir. Optik zoom ne kadar fazlaysa sizin için o kadar kullanışlı olacaktır. Bu nedenle fotoğraf kalitesine etkisi vardır ve önemlidir.

3- Bir makinenin fotoğraf kalitesini belirleyen en önemli etmen ise o makinenin kullandığı optik lensin kalitesidir.

Düşünüldüğünün aksine bir makinenin fotoğraf kalitesini, megapixel değerinden ziyade o makinenin kullandığı optik lens belirlemektedir. Bu nedenle seçim yaparken ilkin optik lens olarak önde olan üreticileri tercih etmeniz avantajınızadır. Çünkü çoğu küçük firma çok yüksek özellikler ve nispeten düşük fiyatları ile size cazip görünmesine rağmen, kullandığı optik lensin düşük kalitede olmasıyla sizi hayal kırıklığına uğratabilir. Birçok küçük marka, kasasının haricinde iç yapı olarak birbirinin aynısıdr. Çünkü bütün parçaları piyasadan toplamakta ve yalnızca dış gövdesinde küçük farklılıklara giderek satışa sunmaktadır. Buraya kadar bir sorun yok asıl sorun birbirleri ile fiyatsal rekabete girip bu parçaların kalitesini düşük tutmalarıdır. Tüm bu sebebler ışığında size optik lenslerini bizzat kendileri üreten ve iyi lensleriyle bilinen markaları tercih etmenizi önerebilirim. Lens üreticileri; Canon, Nikon, Sony, Olympus, Kodak, Fuji, Minolta, JVC markalarıdır.

4- Makine seçiminde flaş fonksyonuda önemlidir.

Fotoğraf çekilirken flaş patladığında kuvvetli ışık insan gözünün içinde ve en arkasında bulunana kılcal damarlardan yansıyarak kırmızı bir renk verir. Bu durum fotoğraflara yansır ve kişinin gözü kırmızı çıkar. Bu durum ışık seviyesi yetersiz ortamlarda daha sık meydana gelmektedir. Bunun önüne geçmek için flaşında Red Eye Reduction özelliği olmalıdır. Bu özellik deklanşöre bastığınızda 1 nci ışıklamayı yapar, ardından 2. nci ışıklamayla fotoğrafı çeker böylece göz kendini ışığa göre ayarlamış olur ve kırmızılığın önüne geçilmiş olur. Alacağınız makinede bu özelliğin olması sizi bu dertten kurtaracaktır.

5- Görüntü sensörü de fotoğraf kalitesini doğrudan etkiler.

Mevcut iki adet sensör vardır: CMOS ve CCD sensörü. Bunlardan CMOS eski tip makinelerde kullanılan ve nispeten ucuz olan sensördür. Fakat bazı üst düzey fotoğraf makinelerinde (D-SLR) kullanılmaktadır. CCD ise yeni nesil makinelerde (Compact) sıklıkla kullanılır. CCD sensör kalite bakımından CMOS dan iyidir. Ve nispeten daha pahalıdır. CCD sensörlü makineleri seçmeniz fotoğraf kalitesi bakımından doğru olacaktır.

6- Deklanşör gecikmesi canınızı sıkabilir.

Bir fotoğraf çekimi sırasında gülümsediniz ve poz verdiniz arkadaşınızda deklanşöre bastı. İşte bu basma işleminden fotoğrafın yakalanabilmesine kadar geçen süre deklanşör gecikmesidir. Bu gecikme ne kadar fazla olursa sizde o kadar poz durumunda kalacaksınız. Bu noktada resmin doğallığıda bozulabilmektedir. Bu nedenle deklanşör gecikme süresi 2 saniyeyi geçmeyen makineler iyi bir tercih olacaktır.

7- Piller ve hafıza ünitesi fotoğrafın kalitesiyle hiçbir ilgisi olmamasına rağmen kullanım açısından önemlidir.

Bir makinenin pil süresinin uzun olması iyi bir özellik olacaktır. Makine alırken en son dikkat edilebilecek özelliklerden biridir. Makinenin şarj edilebilir kalem pille çalışabiliyor olması avantajınızadır. Piller bittiğinde normal kalem pil alıp devam etme imkanınız olur.

Makine ile birlikte gelen hafıza ürününün boyutuda önemlidir. Ne kadar hafıza o kadar fotoğraf kaydı demektir. Bu nedenle yüksek hafızalar avantajlıdır. Ayrıca makinenin PC bağlantısı için USB çıkışının olması olmazsa olmaz bir başka özelliktir.

Alıntıdır. Siteye BURDAN ulaşabilirsiniz.

Overclock (Hız Aşırtma)

24 Ekim 2011 Yorum bırakın
Overclock Türkçede tam karşılığını birebir bulamasada en uygun “hızaşımı-hız aşırtma”gibi terimlerle ifade edilmektedir.Biz kısaca overclock’a bir işlemciyi normal çalışma frekansının daha üstünde birfrekansda çalışmaya zorlamak diyebiliriz.Bu ne demektir? Diyelimki elimizde P4 3000 mhz bir işlemcimiz var bizbunu 3200 mhz de çalışmaya zorlar ve başarılı olursak overclock yapmış oluruz.
Peki bunu nasıl yaparız? Her işlemcinin bir iç frekansı vardır.Frontside bus denilen (kısaca fsb) Türkçe olarak önyüz veri yoludiyebileceğimiz mhz cinsinden bir çalışma frekansı var ve bunun yanındaher işlemcinin bir çarpan kat sayısı vardır (x9 , x10, x15 gibi) ve buçarpan ile fsb hızını çarptığımızda işlemcinin asıl mhz ini bulmuşoluyoruz.Örnek olarak P4 3.0 ghz için bu değer fsb 200×15 olduğundan3000 mhz dir.Şimdi önümüzde toplam mhz i arttırmak için 2 yol bulunduğunu öğrendik.

Birinci yol Fsb hızını arttırmak,

İkinci yol çarpan kat sayısını arttırmak suretiyle toplam mhz iarttırmaktır.Şimdi biz bu iki değerden fsb yada çarpan hangisiniarttırırsak arttıralım elde ettiğimiz mhz değeri yükselecektir.Yanioverclock yapmış olacağız.Malesef intel işlemcilerin genellikleçarpanları kilitli olduğu için bu değerle oynama yapılamıyor ve buyüzden iş sadece fsb hızını artırmaya kalıyor.Amd işlemcilerde durumdaha farklı, çoğunlukla çarpanları açık oluyor yada bazı yöntemlerlekilitli olsalar bile açılabiliyorlar.Bu durumda her iki değerledeoynama imkanı doğduğu için daha esnek overclock imkanımız olabiliyoramd işlemcilerde.Aslında şunuda unutmamakta fayda var.Her ne kadarçarpanlarla oynama çeşitliliğimiz olsa bile overclockta en yüksekperformansın fsb hızını arttırmakla elde edilebileceğiniunutmayın.Nedeni ise yüksek fsb hızlarında buna bağlı olarak,bellekdenetleyicisi, depolama aygıtları denetleyicileri ve AGP/PCI saathızları da artar.Tabi AGP/PCI saat hızları yüksek overclocklarda sorunçıkarabildiği için stabilite için modern anakartlara bu hızı sabitlemeözelliği ilave edilmiştir.

Şimdi adım adım overclock yapmaya başlayalım.

Öncelikle şunu belirtmeliyim ki overclock için en önce boardumuzun buişe elverişli olarak üretilmiş olması gerekmektedir.Yani overclock içinneler gerekiyorsa her özelliğin mevcut olması gerekiyor.Bu özellikleriaşağıdaki resimlerlede göreceksiniz.Overclock’a niyetlendiysenizöncelikle uygun bir board edinmelisiniz yoksa overclock için doğrudüzgün özellik sunmayan anakartlarla bu işe koyulmak boşuna uğraş vemoral bozukluğu olacaktır.Tabi iş sadece board ile bitmiyor.Overclockiçin buna yatkın birde işlemci bulmamız gerekiyor.Bu iş öylesine ilginçki her işlemcinin overclock perfromansı aynı olmuyor.Üretimtarihleri,üretim yerleri,kodları bir işlemcinin overclock performansınıdeğiştirebiliyor hatta öyleki bazen aynı üretim yer tarih ve kodlarınasahip iki işlemcide bile aynı overclock değerlerineulaşamayabiliyorsunuz.Yan i bu iş öncelikle şans işi tabi ama önceoverclock forumlarında hangi cpu ve kodların overclocka daha yatkınolduğuna dair bilgi edinmekte ve işlemci seçiminide ona göre yapmaktafayda var.
İşlemcimizide seçtikten sonra iş tabiki yine bitmiyor;sırada ramvar.Eğer stabil bir overclock yapmak ve maximum performans almakistiyorsak ramlerimizin kaliteli ve cas gecikmesinin (cl2-cl2,5-cl3gibi.düşük değer daha iyi) mümkün olan en düşük değerlerde olmasıgerekiyor.
Buna ilaveten overclock yapılan parçaların enerji ihtiyaçlarıartacağından mutlaka kaliteli ve en az 400 watt lık bir powersupplyımızın olması gerekiyor.
Tabi son olarak en önemli konu soğutma.Overclock edilen sistemimiz dahafazla ısınacağı için (en başta cpu) çok daha iyi bir soğutmaya sahipolmamız gerekiyor.
Aslına bakarsak overclock işi oldukça pahalı ve riskli birhadisedir.Farkındaysanız sözünü ettiğim tüm enstrümanlar normallerindendaha pahalı olan şeyler.Her şeyin iyisini almak durumunda olduğumuzdanbu iş haliyle pahalıya gelecektir.(Tabi bazen umulmadık uygun fiyatlıürünlerede denk gelerek ucuza mal etmek de mümkün) Elbette pahalıdonanımlarımızın zarar görme riskide vardır her zaman için.

Alıntıdır. Siteye BURDAN ulaşabilirsiniz.

Anakart Seçerken Nelere Dikkat Etmeliyiz ?

23 Ekim 2011 Yorum bırakın

Sistemin en önemli bileşenlerinden biriside anakarttır. Anakart alırken;

  • İyi bir soğutma
  • Yonga Seti
  • İleriye dönük teknolojiler
  • Yuva ve soketler
  • Yuva ve soketlerin maksimum kapasite miktarı
  • BIOS güncellemesi yapılabilmesi

Bildiklerim bu kadar. Ancak en önemlisi bence ileriye dönük teknolojili bir anakart olmasıdır. Çünkü teknoloji her geçen gün gelişiyor ve biz teknolojiye ayak uydurmak zorundayız.

Uygulama Yazılımları

22 Ekim 2011 Yorum bırakın

Uygulama yazılımları kişisel ihtiyaçları karşılamak için yapılan yazılımlardır. Örneğin winamp yazılımı bir uygulama yazılımdır. Çeşitli biçimlerde kullanılabilir;

  • Paket Yazılım
  • Özel Yazılım
  • Açık Kaynak Kodlu Yazılım
  • Paylaşımlı Yazılım
  • Freeware Yazılım gibi

Uygulama yazılımları sadece üretilen sistem alt yapısında çalışır. Örneğin Macintosh işletim sisteminde çalıştırılmak üzere hazırlanan bir uygulama yazılım Windows’un versiyonlarında çalışmaz. Ancak Uyumlu olur ise çalışabilir.

World Wide Web (www) Nedir?

21 Ekim 2011 Yorum bırakın

WWW, Web, ya da W3 (World Wide Web), yazı, resim, ses, film, animasyon gibi pek çok farklı yapıdaki verilere kompakt ve etkileşimli bir şekilde ulaşmamızı sağlayan bir çoklu hiper ortam sistemidir. Hiper ortam, bir dökümandan başka bir dökümanın çağırılmasına (navigate) olanak sağlar (iç içe dökümanlar). Bu ortamdaki her veri (object), başka bir veriyi çağırabilir (link). Link, aynı döküman içinde başka bir yere olabildiği gibi, fiziksel olarak başka bir yerde (internet üzerindeki herhangi bir makinada) de olabilir. Bütün bu farklı yapıdaki veriler uygun bir standart ile bir arada kullanılıp bir Web Listeleyicisinde (Web Browser) görüntülenebilir. Web’in diğer bir işlevi de, öteki bazı internet servislerini kendi içerisinde barındırmasıdır (ftp, gopher, news, wais gibi).

Web uygulamaları (Web sayfaları),Web Listeleyicilerinde (Browser, Gezgin, Tarayıcı) görüntülenir. Web sayfaları, başka sayfalara ve değişik türden verilere hiper linkler içermektedir. Buralara fare ile tıklayarak, başka sayfalara, oradan da başka sayfalara geçeriz. Bu aslında çok basit bir bilgiye ulaşım modeli. Web Sistemleri, kullanılan platformdan bağımsızdır. Bir Macintosh, Pc ya da Unix Web Listeleyicisi aynı sayfaları, aynı şekilde alırlar. Sayfaların alındığı Web Servisleri de farklı bilgisayar platformlarında olabilir. Web Listeleyicileri ve Web Servis Sağlayıcı Ortamlar hemen hemen tüm dünyada her yerde vardır ve global olarak kullanımları üstel bir şekilde artmaktadır.

Web yapısının bu kadar çok kabul görmesinin bazı sebeplerini sıralamak gerekirse :

Herşeyden önce Web, açık bir sistem. Platform, bilgisayar, işletim sistemi vb bağımlı değil.
Web üzerinden pek çok bilgi kaynağına kolayca erişilebilir.
Web uygulamaları geliştirmek ve bunları kullanıma sunmak çok kolay. Çoğu durumda, uzmanlık gerektirmiyor ve fazla bilgisi olmayan birisi bile Web sayfaları dizayn edip kullanıma sunabilir.
Web ortamları artık son derece dinamik. Java ve ActiveX kullanarak, tamamen konfigüre edilebilir client (istemci) uygulamaları geliştirmek mümkün. Java kullanarak, söz gelimi bir firma, ürün tanıtımları için, dinamik bir şekilde kendiliğinden oluşan uygulamalar yaratabilir ve sayfa içerikleri kendiliğinden değişebilir.Bir kullanıcı, isteğine bağlı bir şekilde, bağlandığı bir veri tabanından bilgileri istediği gibi farklı gruplarda isteyebilir (client side corporation).
Aranılan bilgilere, birtakım tarama mekanizmaları (Search Engines) sayesinde kolayca ulaşılabilir.
Klasik Web tanımı böyle. 1996’dan sonra, Web’in başka bir işlevi daha ortaya çıktı : Web aslında bir işletim sistemi!! Birbirine bağlı bilgisayarlar arasında veri paylaşımı için kuralları olan, iyi bir grafik ara birimli bir işletim sistemi. Şu an bile, Web arayüzü ile, sabit diskimizdeki dosyalar arasında gezinebiliriz. Tıpkı, başka bilgisayarlardaki sayfalar arasında gezindiğimiz gibi.

Alıntıdır. Siteye BURDAN ulaşabilirsiniz.

Google Docs

20 Ekim 2011 Yorum bırakın

Evdesiniz ve bir word dosyası hazırlamanız lazım. O da ne Microsoft Office Word hata veriyor ve açılmıyor. Telaşlanmayın elinizin altında internet varsa google docs ile işinizi halledebilirsiniz. Yapmanız gereken https://docs.google.com/  web adresine gitmek ve giriş yaptıktan sonra Oluştur dan dökümana tıklamak. Ve işte word ile halledebileceğiniz herşey bu sitede var. Sadece word değil, xml(excel), ppt(powerpoint), RTF(RichTextFormat) gibi uzantılarıda açabiliyor ve düzenleyebiliyorsunuz.

Excel’de if(eğer)

20 Ekim 2011 Yorum bırakın

Excelde ve programlama dillerinde en çok kullanacağımız komutlardan biriside eğer(if)’tir. If(eğer) mantığını çözdükten sonra excel’in %30 unu öğrenmiş oluruz. Peki if nedir, nasıl kullanır? Bu soruların cevaplarını bir örnekle arayalım…

Resimdede görüldüğü üzere B3 hücresine ;

=EĞER(A3<50;"Kaldı";"Geçti")

Formülü yazılmıştır. Yani; Eğer A3 hücresi 50 den küçük ise B3 hücresine kaldı yaz. 50 den küçük değil ise yani büyükse geçti yaz komutu verilmiştir. Eğer de önce bir mantıksal işlem sorulur. Eğer o mantıksal işlem doğru ise formülü yazdığımız hücreye doğru sonucu yazdır, yanlış ise yanlış sonucu yazdır. Umarım faydalı olmuştur.

İletişim

20 Ekim 2011 1 yorum

Aklınıza takılan bir soru veya sormak istediğiniz herhangi bir şey olursa aşağıdaki mail adresinden bana ulaşabilirsiniz…

gokhanozge534@gmail.com

Hakkımda

20 Ekim 2011 Yorum bırakın

Fırat Üniversitesi Eğitim Fakültesi Böte 1. Sınıf Öğrencisiyim. En Büyük Hayalimdi Öğretmenlik Mesleği… Hayalim Gerçek Oldu. Öğrendiklerimi Aktarmak ve Öğrendiklerimi Tekrarlamak İçin Blogu Açtım. Blogu Takip Etmenizi Öneririm 🙂